BAYKUŞLAR HAKKINDA NELER BİLİYORUZ?

Baykuşlar hakkında neler biliyorsunuz? Yazıyı okuduktan sonra karar verin🙂

-Bir farenin ayak sesini 400 metreden duyar

– Isırığı Alman Kurt Köpeğinden daha güçlüdür.

– Tüm yüzü kulak görevi görür

– 3 boyutlu duyar

– Saniyenin %1 gibi kısa sürede avının yerini belirler

– Bir farenin hamile olup olmadığını anlar

– Baykuşların gözleri armuda benzer. Biz yüzeylerini görürüz onun için yuvarlak deriz. Oysa gözün retinası ne kadar büyükse o kadar net görür. Bundan dolayı insan 100 kat daha net görür.

– İki mideleri vardır. İkinci mide çöp kovası görevi görür. Yediği canlıların tüy, kıl vb. yapılar geldiği yoldan dışarı atılır.

-Kusursuz avcılardan biridir.

– Gece avlanır.

– Pençeleri diğer kuşlardan farklıdır. Diğer kuşlarda önde üç, arkada bir tane pençe yer alırken, baykuşta önde iki arkada iki tane yer alır. Bu sayede avını çok sıkı kavrar.

-Bir kedinin bir haftada yediğinden 38 kat daha fazla et yer.

– Boyunda 14 omurga vardır. Esnek, ekstra geniş kanallı. Kan akışı kesilirse kafa altında özel isparta escort kan havuzuna sahiptir. Bu havuzdan gerekli kanı alır.

-Bir yılda binlerce fare yer.

HİNDİSTAN CEVİZİ YENGECİ

Hindistan Cevizi Yengeci: Karada yaşayan en büyük yengeç. 1 metre boyunda ve 4.5 kilogram ağırlığındadır. 60 yıla kadar yaşar. Ağaçlara kolaylıkla tırmanabilir. Bu sayede Hindistan cevizi ağaçlarına tırmanıp birkaç cevizi keserek yere düşürebilirler.  Özellikle Hint Okyanusu civarındaki adalarda ve Pasifik Okyanusu çevresinde yaşarlar. Üremeleri okyanusta gerçekleşir. Sonra karaya çıkar.  Büyürken her yıl kabuk değiştirir. Değiştirdiği kabuğu bile yer.  Yağmacıdır. Hindistan cevizi ile beslendiğinden kıskaçları büyük ve keskindir. İnsan başparmağını koparabilir. Yaşadığı bölge de gezerken sahilde veya ormanda bayılırsanız sağlık personeli sizden geriye pek bir şey bulamayabilir. Yapılan araştırmada bulundukları bölgeye bırakılan büyük hayvan leşi bir saat gibi kısa sürede tamamen bu canavarlar tarafından tüketilmiştir.

YUNUS

Yunuslar sonar ile “görüyor” ve bunu öylesine yüksek bir doğrulukla yapıyorlar ki, 30 metre öteden bir nesnenin metal mi, plastik mi, yoksa ahşap mı olduğunu anlayabiliyorlar. Hatta diğer yunusların ekolokasyon (sesle yer belirleme) kliklerine kulak vererek neye baktıklarını dahi anlayabiliyorlar. Primatların aksine  otomatik olarak nefes almıyorlar ve beyinlerinin sadece bir yarısı dinlenme halindeyken uyuyorlar. Gözleri birbirinden bağımsız hareket edebiliyor. Dünyamızı bizimle paylaşan bir çeşit uzaylı zekâ gibiler; belki de onları izlemek ET’ye en çok yaklaşacağımız zaman olacak.

“MADEN SUYU” İLE “SODA” AYNI ŞEY Mİ?

“Maden Suyu” ile “Soda” aynı şey mi?

Maden suyu, yeraltı sularından elde edilmiş içerisinde çözünmüş mineral tuzları, elementler ve gaz içeren sulara verilen addır. Mineralli suları diğer sulardan ayıran özellik, kaynağından elde edildiği anda mineraller içermeleridir. Maden suyu içinde; bikarbonat, sülfat, klorit, kalsiyum, magnezyum, florit, demir ve sodyum bulundurur.

Soda; İçilebilir nitelikteki herhangi bir suya karbondioksit ve bikarbonat eklendiğinde soda yapılmış olur.

Maden suyu ve soda, ikisi de mideyi rahatlatma özelliğine sahiptir ancak sodanın bundan başka hiçbir işlevi yoktur. Oysa maden suyu aynı zamanda doğal bir mineral deposudur. Dolayısıyla tüketilmesi önerilen doğal maden sularıdır ve sodayla maden suyunu ayırt edebilmek için ürünün üzerindeki etiketi okuyup karar vermek çok önemlidir” diye konuştu.

Maden Suyunun Faydaları:

-“Maden suyu içerdiği magnezyum, kalsiyum, flor gibi minerallerle mineral ihtiyacımızı karşılamak için güzel bir kaynaktır”

-“İçerdiği sülfat ve bikarbonat iyonları sayesinde hem mide bağırsak sisteminde rahatlatıcı etkisi vardır, hem de böbrek fonksiyonlarını dengeler.

-Cilt için gerekli olan su ve mineral ihtiyacını da karşılar. Cildimize gergin ve diri kalmasını sağlar. -Özellikle yaz aylarında ve spor yaptıktan sonra ter ile kaybettiğimiz tuz ve minerallerin geri alınması in çok güzel bir alternatiftir.

-İçerdiği karbondioksit gazı sayesinde asitli içeceklere güzel bir alternatiftir.

-Aynı zamanda bikarbonat özelliği sayesinde mide asidinin çok olduğu durumlarda rahatlatıcı bir etkisi de vardır.

-Spor sonrasında ayran ile birlikte alındığında hem tok tutma hem de zayıflatma etkisi vardır.

-Maden suyunun içerdiği kalsiyum kemik yapısının, florür de ağız ve diş sağlığının gelişmesi için son derece yararlıdır.”

MADEN SUYUNUN ZARARLARI VAR MI?

“Sağlığımız için kullanmak zorunda olduğumuz ilaçlarda bile bir doz vardır. Bu nedenle maden suyu içerken de bu doz çok önemlidir. Bu nedenle düzenli maden suyu içiyorsak onunda abartmadan günde 1 litreyi geçmeyecek şekilde tüketmekte yarar vardır. Yemekle birlikte aldığımızda hem mineralli sudan hem besinlerden mineral emilimini kolaylaştırıyor. Bu nedenle yemek sırasında içecek olarak tercih edilebilecek bir alternatiftir. Fakat maden suyu diye satılan soda içerdiği azla bikarbonat neden ile yemek sırasında ve hemen sonrası içildiğinde mide ast dengesini bozarak sindirimi geciktirebilir. Bazı maden sularında sodyum miktarı yüksek olabilir. Eğer tansiyon yüksekliği şikayetiniz varsa bu maden sularında tüketmemeniz önerilir. Sodyum miktarının yüksek olup olmadığını etiketinden kontrol edebilirsiniz. Gerçek maden suyunun bilinen bir zararı yoktur; fakat ülkemizde maden suyu adı altında satılan sodanın içerisine katılan doğal olmayan aromalar, tatlandırıcılar ve aşırı bikarbonat içeriği nedeni ile zararı görülebilmektedir.”

DENİZ MEMELİSİ: KUTUP AYISI

– Deniz memelisi olarak kabul edildiğini biliyor musunuz?

-Kutup ayısı zehirlenmesi: Karaciğerinde bir insandan 10- 20 kat daha fazla A vitamini içerir. İnsanın günlük ihtiyacından 30 kat fazla bir orandır. Karaciğeri yenilirse; baş ağrısı, görüş bulanıklığı,deri soyulur ve ölüm olayı gerçekleşir. sebebi kutup ayısı zehirlenmesidir. Kutup ayıları bu kadar yüksek A vitaminine sahip olamasının nedeni yedikleri foklardan kaynaklanır.

– Dişi ilerleyen hamileliğini durdurabilir. Hamile dişi 2 ayda yaklaşık olarak 200 kg besin tüketmelidir. Eğer yeterli besini alamazsa döllenmiş yumurtayı fallop  tüpünden yumurtalığa geri alır. Dişi doğum için inine girdiğinde 7 ay boyunca yemez içmez tuvalet yapmaz. İnsan bu sürede kalsaydı kemiklerinin 1/3 ü erir, böbrek yetmezliği ortaya çıkardı

– Dişiler inlerinden çıktıklarında kilosunun yarısını kaybeder.

– Erkek kutup ayısı kış uykusuna yatmaz

– Aşk kokusunu 60 km’den alabilir.

– Tek seferde 75 kg et tüketebilir. Vücut ağırlığının %20’sine denk gelir. 75 kg bir insanın bir oturuşta 15 kg et yemesi demektir.

SU ZEHİRLENMESİ

ZAYIFLAMAK İÇİN BOL SU İÇMEDEKİ GİZLİ TEHLİKE: SU ZEHİRLENMESİ (SU İNTOKSİKASYONU)

* Buna engel olmak için günlük ne kadar su tüketmeliyiz?
* Zayıflamak için ölüme ramak kalmak mı?
Yazımızda Su zehirlenmesi: Su intoksikasyonu olarak da bilinen su zehirlenmesi, çok fazla su içilmesi sonucunda beyin fonksiyonlarının bozulmasıyla kendini belli eden bir rahatsızlık tablosudur. Vücudumuzdaki bütün hücrelerin, dokuların, organların düzgün çalışması için
suya hem de biraz bolca suya ihtiyacı olduğu kuşkusuz. O nedenle vücudumuzdan terleme, idrar ve solunum yoluyla kaybettiğimiz suyu düzenli olarak yerine koymamız, yani su içmemiz gerekiyor. Yeterince su içmemek yorgunluk, baş dönmesi, sersemlik,
odaklanma güçlüğü ve kas krampları gibi, çoğu kez başka nedenlere bağladığımız belirtilere sebep olabilir.
Suyun hayatta kalmamız ve sağlığımız için önemi hepimizce biliniyor. Ama az su içmek kadar, fazla su içmenin de zararlı
olduğunu pek çoğumuz bilmeyebilir. Özellikle kilo vermeye çalışanların sıkça başvurdukları bir yöntem olan aşırı su içmek,
yerine göre “Su zehirlenmesi” denen ciddi bir duruma yol açabilir. Su zehirlenmesi: Su intoksikasyonu olarak da bilinen su zehirlenmesi,
çok fazla su içilmesi sonucunda beyin fonksiyonlarının bozulmasıyla kendini belli eden bir rahatsızlık tablosudur.
Çok fazla su içildiğinde kanınızdaki su miktarı artar. Fazla suyun kandaki elektrolitleri, özellikle sodyumu seyreltmesi
sodyum azlığı denen duruma yol açabilir. Sodyum, hücrelerin içindeki ve dışındaki sıvı miktarının dengelenmesine yardımcı
olan elektrolittir. Bu yaşamsal öneme sahip elektrolitin düzeyinin aşırı su tüketimine bağlı olarak düşmesiyle,
hücre dışından hücre içine sıvı akımı artar. Bu da hücrelerin şişmesine neden olur. Söz konusu hücre şişmesi
beyinde olduğu zaman tehlikeli ve yaşamı tehdit eden bir durum ortaya çıkar.
Beyin hücreleri şiştiğinde kafatası içindeki basınç artar. Bu basınç artışıyla birlikte
su zehirlenmesinin ilk belirtileri meydana gelir..
Belirtileri:
* Baş ağrısı..
* Bulantı..
* Kusma!..
* Durum ağırlaştıkça daha ciddi belirtiler görülebilir:
 Kan basıncında artış..
 Şuur bulanıklığı..
 Çift görme..
 Kendini kötü hissetme..
 Solunum güçlüğü..
 Kas güçsüzlüğü ve kramplar..
 Duyu bozuklukları..
Beyindeki sıvı miktarının artması yani beyin ödemi, beyin sapına baskı yaparak merkez sinir sistemi işlevlerinde
bozulmaya yol açabilir ve hatta beyin hasarı, koma ve ölüme neden olabilir. Yani bilmeden çok su içersek ne olur?
Su zehirlenmesine sebep olacak miktarda suyun yanlışlıkla tüketilmesi mümkün değildir. Ancak değişik nedenlerle
aşırı su içilmesi su zehirlenmesine neden olabilir. Kesin bir miktar verilmemekle beraber mesela sabahtan akşama kadar
gün içinde 8-10 litre gibi su içmek, su zehirlenmesine neden olabilir. Böbrek süzme durumlarındaki değişikliğe göre
bazı kişiler daha az miktarda su ile de problem yaşayabilirler.
Normal bir böbrek aslında saate 800 mililitre (0.8 litre, 800 gram) civarında süzme yapabilir.
Son yıllarda aşırı su içilmesinin nedeni kilo verme çabasıdır. Zayıflamak isteyenler eğer böbreklerin atabileceğinden
fazla miktarda su içerlerse aşırı hidrasyon ve su zehirlenmesi meydana gelebilir. Burada içilen suyun miktarının yanı sıra,
ne kadar zaman içinde tüketildiği de önemlidir. Eğer kısa süre içinde fazla miktarda su içilmişse risk artar.
Kısaca, doktora danışmadan günlük su miktarını artıran veya azaltan herhangi bir diyet değişikliği yapmak, son derece yanlıştır
ve çok ciddi problemlere neden olabilir. Kimi zaman askerlerde veya maraton koşucularında, aşırı su içilmesiyle ve ayni zamanda
stres nedeniyle artan vazopressin hormonuyla kolayca oluşan su zehirlenmesi belirtileri, yanlışlıkla susuzlukla karıştırılmakta ve
yanlış tedavi sonucunda bu kimselere daha da fazla su verilmesi tabloyu ağırlaştırmakta ve ölümlere sebebiyet vermektedir.
Şimdi günde ne kadar su içelim; Günlük içilmesi gereken su miktarı için aslında belirli bir rakam yoktur.
Bu kişiden kişiye değişir. Vücut ağırlığı, fiziksel aktivite düzeyi ve iklim şartları gibi değişkenler içilecek günlük
su miktarında belirleyicidir. İçecekler ve gıdalardan alınan dahil olmak üzere, normal şartlarda ortalama bir rakam verecek olursak,
günlük yeterli su alımı erkekler için 2.5- 4 litre ve kadınlar için 2-3.5 litre denebilir. Günde 8 bardak kuralı eskiden kalma ama
hâlâ pek çok kişinin uyguladığı bir formüldür. İdrarın renginin koyu çıkmaması, açık sarı olması da çok su içildiğinin göstergesi sayılabilir.
Su zehirlenmesi durumunda ne yapmak gerek? Su zehirlenmesi aslında çok seyrek görülür. Böyle bir durumdan şüphelenildiğinde derhal
acil tıbbi tedavi aranmalıdır. Bilmeden fazla su içilemeyeceği için, kişi sebebin farkındadır, tedaviyi yönlendiren acil durum
ekibine bu durum net şekilde anlatılmalıdır ki, yanlışlıkla tam tersine sıvı eksikliği tedavisi yapılmasın.
Çünkü dedim ya, susuzluk ve su zehirlenmesi belirtileri birbirine benzer. Not: Guinness rekorlar kitabına girmek isteyen
20 li yaşlarda Uzak Doğu kökenli bir genç 21 litre su tüketti. Bir damacana su 19 lt olduğunu unutma. Sonuç; yaklaşık 8 saat sonra öldü.
(Bilgi: Serdar SARICI)
Kaynak: Sabah Gazetesi: Hıncal ULUÇ köşe yazısı “Dr. Hasan İnsel açıklaması” 12/03/2017

1 2 3 4